derindere bilgi işlem müdürü Serkan Taştan!a ithaf edilmiştir.
belki bir gün , çalışan ahlaklı, namuslu , dürüst elemanını , kendi menfaatlerine değişmezsin...
21 Nisan 2012 Cumartesi
17 Nisan 2012 Salı
Yeter Artık
Her şer'de bir hayır vardır derler.Ben hayır görüneninde şer olabildiğini öğrendim bu hayatta.DRD Filo kiralama Bilgi işlem dept. kabul edildiğimde nasıl sevinmiştim.Herhalde piyangodan ödül kazansam bu kadar sevinirdim.Babam, annem,o gün benim sevindiğimi görüp nasıl sevinmişti..Anne , Baba işte.
Meğer o günkü sevincim, bugün hayatımın mahvoluşunun başlangıcıymış.Boşu boşuna ölmek istemiyorum. Ama sonumun ne olacağının farkındayım..Babam öldü,ansızın bırakıp gitti bizi...Emeklerimi çaldı Serkan Taştan bey..
İş hayatında ki hayallerimi çaldı..Kendimi salak hissetmemi sağladı..Nasıl kandırdılar beni ama..Nasıl 2 lokma ekmeğimi aldılar..
Herşey onun için o kadar kolaydı ki.Herşey , onun için ne kadar güzel ki.Ben, hep kaybedenim zaten..İşte böyle elimdekini hep çekip aldı birileri.Hep ağlayan ben oldum.artık yeter..
Başka bir işe girdiğimde de yen, serkanların olmayacağını nereden bileyim? Ne çok çalıştım,şirkette imza atacaktık beraber...
Tüm emeklerimi , ekmegimi ,inancımı acımasızca aldılar.Ekmeğimi çaldılar.Ben bu kadar acımazsızca hareketi hakedecek ne yaptım..
Ne yaptım..Annem , ben gidince çok ağlar mı, ne olur ardımdan?O dünyada buradakinden daha çok ağlar mıyım?Bilemiyorum.Ama bu dünyada ki adaletsizlikten bıktım..Kaybetmekten bıktım.Hep haksız olmaktan bıktım...Gerçekten dayanamıyorum..
Meğer o günkü sevincim, bugün hayatımın mahvoluşunun başlangıcıymış.Boşu boşuna ölmek istemiyorum. Ama sonumun ne olacağının farkındayım..Babam öldü,ansızın bırakıp gitti bizi...Emeklerimi çaldı Serkan Taştan bey..
İş hayatında ki hayallerimi çaldı..Kendimi salak hissetmemi sağladı..Nasıl kandırdılar beni ama..Nasıl 2 lokma ekmeğimi aldılar..
Herşey onun için o kadar kolaydı ki.Herşey , onun için ne kadar güzel ki.Ben, hep kaybedenim zaten..İşte böyle elimdekini hep çekip aldı birileri.Hep ağlayan ben oldum.artık yeter..
Başka bir işe girdiğimde de yen, serkanların olmayacağını nereden bileyim? Ne çok çalıştım,şirkette imza atacaktık beraber...
Tüm emeklerimi , ekmegimi ,inancımı acımasızca aldılar.Ekmeğimi çaldılar.Ben bu kadar acımazsızca hareketi hakedecek ne yaptım..
Ne yaptım..Annem , ben gidince çok ağlar mı, ne olur ardımdan?O dünyada buradakinden daha çok ağlar mıyım?Bilemiyorum.Ama bu dünyada ki adaletsizlikten bıktım..Kaybetmekten bıktım.Hep haksız olmaktan bıktım...Gerçekten dayanamıyorum..
15 Nisan 2012 Pazar
Drd Bilgi işlem müdürü Serkan Taştan, aşağıdaki yazı internet sitesinden alındı.
ekmeği için gece gündüz , annesi babasınının ilacını için
çalışan,Sizin yönetime mahçup olmamanız için tek başına didinen size inandığı için,tecrübesini bırakıp şirketinize gelen, ama menfaatleriniz için attığınız elemanınızın,
sizin bilmediğiniz şeyleri okuyup öğrenmeniz için yazıldı.
"İnsanların belirli bir mevkiye gelince, koltuk sahibi olunca, kendi egolarını tatmin için insanların işiyle ve aşıyla " uğraşması , babacığı ölünce gücünü göstermesi ancak DRD filo kiralama bilgi işlem müdürü Serkan Taştan'ın yapacağı birşeydir.Buyrun okuyun:
Son günlerde Bilecik’te yaşanan işten çıkarma ve insanların ekmeği ile oynama olaylarının artması ve bunun da üst düzey yöneticiler tarafından yapılması üzerine, olayın dini boyutunu Bilecik Müftüsü Necati Tayyar Taş’a sorduk. Taş, insanların rızkıyla, ekmeğiyle oynamanın dinen de ahlaken de doğru olmadığını, insanların çalışanlarını sevmek zorunda olmadığını, ancak bunları kapının önüne koyamayacağını söyledi. İşin ehline verilmesi gerektiğini, sevmediği insanı işten çıkarıp yerine liyakati olmayanı almanın kıyamet alameti olduğunu söyledi.
İnsanların belirli bir mevkiye gelince, koltuk sahibi olunca, kendi egolarını tatmin için insanların işiyle ve aşıyla oynamanın dindeki yerinin ne olduğu sorusuna da cevap veren Müftü Necati tayyar Taş, “İnsan çalıştığı yerde dirayetliyse, çalıştığı yerde ehilse, çalıştığı yerdeki işin o adama ihtiyacı varsa, hiç kimse onun ekmeğiyle uğraşmamalı. Peygamber efendimiz zamanında bile işleri, kendileri gibi düşünenlere değil, işi ehline verirlerdi. Peygamber efendimiz buyurur ki, “İşi naehline, ehil olmayana verilirse kıyameti bekleyin” Bulunduğumuz yerdeki memurlarımız, çalışanlarımız, ola ki bizim gibi düşünmüyor olabilirler, bizim gibi hareket etmeyebilirler, hatta bizim döndüğümüz kıbleye de dönmeyebilirler, çok farklı inançları olabilir, ama işlerinin ehliyseler, bizim gibi olmadıklarından dolayı insanların ekmeği ile uğraşılmasını, işlerinden çıkarılmasını İslam kabul etmez, ona onay vermez. Bu doğru da değildir, ahlaki de değildir. Beraber çalıştığımız insanları sevme mecburiyetinde değiliz, sevmediğimiz insanları işten çıkarıp yerine sevdiğimiz insanları almamız da doğru değildir. İnsanların rızıkları ile uğraşmamak lazım. Çıktığı zaman, bu insan ne yiyecek, nerde işe girecek, çoluk çocuğu ne hale düşecek, kirasını ödeyecek mi ödeyemeyecek mi, okuttuğu çocuklarının parasını pulunu bu adam nasıl karşılayacak? Bir idareci bir insanı kaldırıp kapının önüne korken bunarlı düşünmeye mecburdur. Bırakın dini, vicdan sahibi bir insanın bunu düşünememesini düşünmek insanın erdemi ile bağdaşır bir durum değildir” dedi.
ekmeği için gece gündüz , annesi babasınının ilacını için
çalışan,Sizin yönetime mahçup olmamanız için tek başına didinen size inandığı için,tecrübesini bırakıp şirketinize gelen, ama menfaatleriniz için attığınız elemanınızın,
sizin bilmediğiniz şeyleri okuyup öğrenmeniz için yazıldı.
"İnsanların belirli bir mevkiye gelince, koltuk sahibi olunca, kendi egolarını tatmin için insanların işiyle ve aşıyla " uğraşması , babacığı ölünce gücünü göstermesi ancak DRD filo kiralama bilgi işlem müdürü Serkan Taştan'ın yapacağı birşeydir.Buyrun okuyun:
Bilecik Müftüsü Necati Tayyar
Taş:
‘İNSANLARIN EKMEĞİ İLE OYNAMAK DİNEN DE, AHLAKEN DE UYGUN DEĞİLDİR’
‘İNSANLARIN EKMEĞİ İLE OYNAMAK DİNEN DE, AHLAKEN DE UYGUN DEĞİLDİR’
Son günlerde Bilecik’te yaşanan işten çıkarma ve insanların ekmeği ile oynama olaylarının artması ve bunun da üst düzey yöneticiler tarafından yapılması üzerine, olayın dini boyutunu Bilecik Müftüsü Necati Tayyar Taş’a sorduk. Taş, insanların rızkıyla, ekmeğiyle oynamanın dinen de ahlaken de doğru olmadığını, insanların çalışanlarını sevmek zorunda olmadığını, ancak bunları kapının önüne koyamayacağını söyledi. İşin ehline verilmesi gerektiğini, sevmediği insanı işten çıkarıp yerine liyakati olmayanı almanın kıyamet alameti olduğunu söyledi.
İnsanların belirli bir mevkiye gelince, koltuk sahibi olunca, kendi egolarını tatmin için insanların işiyle ve aşıyla oynamanın dindeki yerinin ne olduğu sorusuna da cevap veren Müftü Necati tayyar Taş, “İnsan çalıştığı yerde dirayetliyse, çalıştığı yerde ehilse, çalıştığı yerdeki işin o adama ihtiyacı varsa, hiç kimse onun ekmeğiyle uğraşmamalı. Peygamber efendimiz zamanında bile işleri, kendileri gibi düşünenlere değil, işi ehline verirlerdi. Peygamber efendimiz buyurur ki, “İşi naehline, ehil olmayana verilirse kıyameti bekleyin” Bulunduğumuz yerdeki memurlarımız, çalışanlarımız, ola ki bizim gibi düşünmüyor olabilirler, bizim gibi hareket etmeyebilirler, hatta bizim döndüğümüz kıbleye de dönmeyebilirler, çok farklı inançları olabilir, ama işlerinin ehliyseler, bizim gibi olmadıklarından dolayı insanların ekmeği ile uğraşılmasını, işlerinden çıkarılmasını İslam kabul etmez, ona onay vermez. Bu doğru da değildir, ahlaki de değildir. Beraber çalıştığımız insanları sevme mecburiyetinde değiliz, sevmediğimiz insanları işten çıkarıp yerine sevdiğimiz insanları almamız da doğru değildir. İnsanların rızıkları ile uğraşmamak lazım. Çıktığı zaman, bu insan ne yiyecek, nerde işe girecek, çoluk çocuğu ne hale düşecek, kirasını ödeyecek mi ödeyemeyecek mi, okuttuğu çocuklarının parasını pulunu bu adam nasıl karşılayacak? Bir idareci bir insanı kaldırıp kapının önüne korken bunarlı düşünmeye mecburdur. Bırakın dini, vicdan sahibi bir insanın bunu düşünememesini düşünmek insanın erdemi ile bağdaşır bir durum değildir” dedi.
Hata
"Ben uzattığım elimi tutmayan ele mi dargınım , yoksa tutmayacak bir ele uzattığım için kendime mi kızgınım?" *Mevlâna"
---------
Ben elimi , tutmayacak bir ele uzattığım için kendime kızgınım...
------
Çalıştığım şirketin bir aile olduğunu ve benim de çalıştığım sürece o ailenin bir bireyi olduğum bilincede yaşadım hep.. Derindere Filo Kiralama "ailesine(!)" katılıncaya dek..Tam bir hayal kırıklığı , hayatımda ki en büyük hata ve , can acıtan bir pişmanlık..
Kaç şirket, kaç kişi, kaç insan, çalışan elemanının, ebeveyni öldüğünde işten çıkarır..Neden çıkarır?Hırsızlık, arsızlık,dedikodu, tembellik, ahlaksızlık,yüz kızartıcı işlemlerden dolayı belki bu dönemde biri çıkarılır.
Drd Bilgi teknolojileri,Kendi kafalarını, kendi menfaatlerini korumak adına, namuslu, çalışan, ekmeğinde olan birini işten çıkardı, cenazesi sonrasında.. Hiç kendilerini tanıttıkları gibi insana değer falan değil mantıkları, bende insandım, bende çalışan elemandım. Ailemizden biri ölmüş,ekmegimi elimden aldilar,durduk yere.Kimse dur demedi.Kimse elemanimizin ailesinde ates var demedi.Kimse bana sen naptin da mudurun seni atiyor demedi?Ve ekmeğimi elimden alınacak kadar keskin hiç bir şey yapmadıgımı ben cok iyi biliyorum.
Mezarlığa gelip dua okumak ile acı paylaşılmaz..Göstermelik "başın sağolsun" demekle de acı paylaşılmaz. Acımı da paylaşılmasın, sadece saygı gösterilseydi...Ben o şirketin, ben o departmanın bir İNSANI idim.
Ben müdürüm için , ailemle zaman geçirmeyip çalışandım.Sırf o mahcup olmasın diye..Hataymış..
Bu şirkete istifa edip geldim..İdeallerim için...Ben çalışırım, başarırım, önce şirket menfaatleri dedim, ama siz de yeni çalışmaya geçince beni harcamayın.
En büyük hatam, başkalarına ,Drd filo Kiralama Ailesine(!), DdrTeknoloji bilgi işlem müdürü (!) Serkan Taştan'ın sözüne inanmak oldu.."sen çalış, bizim aile seni atmaz " dediler.Ben sözümü tuttum.Herkes şahit çalıştığıma.Herkes şahit ahlaklı, namuslu, kimsenin ekmeğinde gözümümün olmadığına..
Gelgelim DrdTeknoloji bilgi işlemdekiler istemedi beni..Kime ne yaptığımı hala bilmiyorum. Tek bildiğim,çalıştığım için , taktir gördüğüm için , birilerinin ekmeğini kurtarmak için benim ekmeğimin alınmasıdır , işten keyiften atılmamdır.Bilgi işlem departmanında,fesat, haset dedikoducu insanlara ekmek var.Ama benim 2 lokmamı çok gördüler..
Serkan Taştan Bey bu sozum size, sizi yönetiminize mahcup etmedigim , isleri yetistirdigim icin, yeni projede imza atilacagi icin bayramda bile calistigim ve ben size hic kotuluk yapmadıgım icin,o departmanda kimsenin ekmeginle oynamadigim icin, tesekkuru bu sekilde ettiniz.Bizim sizinle elektirigimiz mi tutmadi.? İs disinda sohbet icin yanima gelen sizdiniz..Sadece sirketinizi kandirabilirsiniz..
Sizin bende kalan gunahiniz ve tutulmamis sozleriniz var..Ama hic birini istemiyorum..
---------
Ben elimi , tutmayacak bir ele uzattığım için kendime kızgınım...
------
Çalıştığım şirketin bir aile olduğunu ve benim de çalıştığım sürece o ailenin bir bireyi olduğum bilincede yaşadım hep.. Derindere Filo Kiralama "ailesine(!)" katılıncaya dek..Tam bir hayal kırıklığı , hayatımda ki en büyük hata ve , can acıtan bir pişmanlık..
Kaç şirket, kaç kişi, kaç insan, çalışan elemanının, ebeveyni öldüğünde işten çıkarır..Neden çıkarır?Hırsızlık, arsızlık,dedikodu, tembellik, ahlaksızlık,yüz kızartıcı işlemlerden dolayı belki bu dönemde biri çıkarılır.
Drd Bilgi teknolojileri,Kendi kafalarını, kendi menfaatlerini korumak adına, namuslu, çalışan, ekmeğinde olan birini işten çıkardı, cenazesi sonrasında.. Hiç kendilerini tanıttıkları gibi insana değer falan değil mantıkları, bende insandım, bende çalışan elemandım. Ailemizden biri ölmüş,ekmegimi elimden aldilar,durduk yere.Kimse dur demedi.Kimse elemanimizin ailesinde ates var demedi.Kimse bana sen naptin da mudurun seni atiyor demedi?Ve ekmeğimi elimden alınacak kadar keskin hiç bir şey yapmadıgımı ben cok iyi biliyorum.
Mezarlığa gelip dua okumak ile acı paylaşılmaz..Göstermelik "başın sağolsun" demekle de acı paylaşılmaz. Acımı da paylaşılmasın, sadece saygı gösterilseydi...Ben o şirketin, ben o departmanın bir İNSANI idim.
Ben müdürüm için , ailemle zaman geçirmeyip çalışandım.Sırf o mahcup olmasın diye..Hataymış..
Bu şirkete istifa edip geldim..İdeallerim için...Ben çalışırım, başarırım, önce şirket menfaatleri dedim, ama siz de yeni çalışmaya geçince beni harcamayın.
En büyük hatam, başkalarına ,Drd filo Kiralama Ailesine(!), DdrTeknoloji bilgi işlem müdürü (!) Serkan Taştan'ın sözüne inanmak oldu.."sen çalış, bizim aile seni atmaz " dediler.Ben sözümü tuttum.Herkes şahit çalıştığıma.Herkes şahit ahlaklı, namuslu, kimsenin ekmeğinde gözümümün olmadığına..
Gelgelim DrdTeknoloji bilgi işlemdekiler istemedi beni..Kime ne yaptığımı hala bilmiyorum. Tek bildiğim,çalıştığım için , taktir gördüğüm için , birilerinin ekmeğini kurtarmak için benim ekmeğimin alınmasıdır , işten keyiften atılmamdır.Bilgi işlem departmanında,fesat, haset dedikoducu insanlara ekmek var.Ama benim 2 lokmamı çok gördüler..
Serkan Taştan Bey bu sozum size, sizi yönetiminize mahcup etmedigim , isleri yetistirdigim icin, yeni projede imza atilacagi icin bayramda bile calistigim ve ben size hic kotuluk yapmadıgım icin,o departmanda kimsenin ekmeginle oynamadigim icin, tesekkuru bu sekilde ettiniz.Bizim sizinle elektirigimiz mi tutmadi.? İs disinda sohbet icin yanima gelen sizdiniz..Sadece sirketinizi kandirabilirsiniz..
Sizin bende kalan gunahiniz ve tutulmamis sozleriniz var..Ama hic birini istemiyorum..
10 Nisan 2012 Salı
Bu blog, DRD Bilgi Teknolojileri,Drdteknoloji müdürü Serkan Taştan'a benden sonra yaşadıklarımın kalması adına ithaf edilmiştir..
"Ben, uzattığım elimi tutmayan ele mi dargınım ,yoksa tutmayacak bir ele uzattığım için kendime mi kızgınım"
*Mevlâna'nın sevdiğim bu sözünü kendime uyarladım..,
Ben ,tutmayacak bir ele, elimi uzattığım için kendime kızgınım..
****
Serkan Taştan'a mektup:
Bugün 10 nisan 2012...Yine nefes alıyorum,istemeden..Hava çok soğuk.Yağmur yağıyor..Hala içim çok acıyor..Kalbimde bir şey var..Hiç geçmiyor..Hergeçen gün, şiddeti artarak acıtıyor canımı..Bu sabah babam yine yok..Bu sabah yine işim yok ve Annem benden çok uzakta..
İnsanlar , başkalarının yaralarından mutluluk duyarlarmış..Bir işi başaramadıklarında, biri hakkında kötü söz duyduklarında sevinirlermiş..
Ben , bu gruptan olamadım.Ben başkalarının üzüntüsünden mutluluk duyamadım..
Karşına çıkıp,"neden serkan bey" demek çok istedim..Neden??Neden şimdi?
Madem beni istemiyordunuz çooook çok önce zaman bitirseydiniz ki işimi..
Çünkü babamın acısı zaten evimizi kavuruyor.4 ay geçti..Babam yok.Siz toprakla, duvarla konuştunuz mu hiç? Cevap beklediniz mi?
Temenni asla edemem, düşmanım bana yaşattıklarınızı yaşamasın... evinizden çok sevdiğiniz birinin aniden ölmesinin acısını anlamak için yaşamanız gerekmez.Ölüm acısını yaşarken,işinizden olmanın ne demek olduğunu tahmin edebilecek bir zekanızın olduğunu biliyorum.
ve siz bunu , sizi en çok düşünen elemanınıza yaptınız..En çok canımı acıtan da bu..DRD nin bahçesinde ne çok koşmuştum ,DRD nin büfesinin dili olsa da konuşsa..Benim öfkemi, benim kızgınlığımı benim unutmamamı sağlayan çalışmalarımdır.siz 6 senelik elemanınızı boşa yollamışsınız..Beni yollamalıydınız..Onun davranışları daha güzel., daha ahlaklı....Dedikodu yapan huzuru bozan ama terfi edilen arkadaşınızın davranışları daha güzel..Hiç vicdanınız sızlamadı değil mi?
Hani beraber aynı yoldaydık? Hani beraber başaracaktık? Hani çalışırsam yarıyolda bırakmazdınız? "Başardık di mi" , "evet ama sen arabadan iniyorsun"...İnsanın Egolarını kontrol etmesi çok zor değil mi?
Departmanınızın mutlu olduğunubiliyorum..Çünkü dedikodu yapan arkadaşınızın önü açıldı....hayat çok adaletsiz...yaşadıklarım çok acımasız..ve ben bu kadarla kalmasını çok istiyorum......
"Ben, uzattığım elimi tutmayan ele mi dargınım ,yoksa tutmayacak bir ele uzattığım için kendime mi kızgınım"
*Mevlâna'nın sevdiğim bu sözünü kendime uyarladım..,
Ben ,tutmayacak bir ele, elimi uzattığım için kendime kızgınım..
****
Serkan Taştan'a mektup:
Bugün 10 nisan 2012...Yine nefes alıyorum,istemeden..Hava çok soğuk.Yağmur yağıyor..Hala içim çok acıyor..Kalbimde bir şey var..Hiç geçmiyor..Hergeçen gün, şiddeti artarak acıtıyor canımı..Bu sabah babam yine yok..Bu sabah yine işim yok ve Annem benden çok uzakta..
İnsanlar , başkalarının yaralarından mutluluk duyarlarmış..Bir işi başaramadıklarında, biri hakkında kötü söz duyduklarında sevinirlermiş..
Ben , bu gruptan olamadım.Ben başkalarının üzüntüsünden mutluluk duyamadım..
Karşına çıkıp,"neden serkan bey" demek çok istedim..Neden??Neden şimdi?
Madem beni istemiyordunuz çooook çok önce zaman bitirseydiniz ki işimi..
Çünkü babamın acısı zaten evimizi kavuruyor.4 ay geçti..Babam yok.Siz toprakla, duvarla konuştunuz mu hiç? Cevap beklediniz mi?
Temenni asla edemem, düşmanım bana yaşattıklarınızı yaşamasın... evinizden çok sevdiğiniz birinin aniden ölmesinin acısını anlamak için yaşamanız gerekmez.Ölüm acısını yaşarken,işinizden olmanın ne demek olduğunu tahmin edebilecek bir zekanızın olduğunu biliyorum.
ve siz bunu , sizi en çok düşünen elemanınıza yaptınız..En çok canımı acıtan da bu..DRD nin bahçesinde ne çok koşmuştum ,DRD nin büfesinin dili olsa da konuşsa..Benim öfkemi, benim kızgınlığımı benim unutmamamı sağlayan çalışmalarımdır.siz 6 senelik elemanınızı boşa yollamışsınız..Beni yollamalıydınız..Onun davranışları daha güzel., daha ahlaklı....Dedikodu yapan huzuru bozan ama terfi edilen arkadaşınızın davranışları daha güzel..Hiç vicdanınız sızlamadı değil mi?
Hani beraber aynı yoldaydık? Hani beraber başaracaktık? Hani çalışırsam yarıyolda bırakmazdınız? "Başardık di mi" , "evet ama sen arabadan iniyorsun"...İnsanın Egolarını kontrol etmesi çok zor değil mi?
Departmanınızın mutlu olduğunubiliyorum..Çünkü dedikodu yapan arkadaşınızın önü açıldı....hayat çok adaletsiz...yaşadıklarım çok acımasız..ve ben bu kadarla kalmasını çok istiyorum......
9 Nisan 2012 Pazartesi
benden sonra..
Bu blog, DRD Bilgi Teknolojileri,Drdteknoloji müdürü Serkan Taştan'a benden sonra yaşadıklarım kalması adına ithaf edilmiştir..
"Ben, uzattığım elimi tutmayan ele mi dargınım ,yoksa tutmayacak bir ele uzattığım için kendime mi kızgınım"
*Mevlâna'nın sevdiğim bu sözünü kendime uyarladım..,
Ben ,tutmayacak bir ele, elimi uzattığım için kendime kızgınım..
İnsanın güvendiği birinden, güvenmek istediği birinden,kendi menfaatleri için harcanması tarif edilemez öfkeye dönüşüyor.Ben işimi kaybedecek keskinlikte birşey yapmadım..neden?Neden?
ben neden dürüst oldum, ben neden çalışkan oldum, ben neden çalışkan oldum....Ben neden suskun oldum, ben neden saygılı oldum ..ki işimi kaybedeceksem?Üstelik babamın öldüğü zaman..Hiç tanımadıklarımız, sokaktaki çöpçü bile..babamın ölümüne , acımıza saygı gösterdi..DRD şirketinden başka..Bilinsin ki ,babanız ölse yüreğiniz yansa bile,keyiflerince kapıya konuyorsunuz DRD 'de....Böyle bir şirkete , herşeyimi brakıp geldiğim için çok pişmanım...Herkesin inancı kendine ama, cuma günleri öbek öbek allah'a koşan insanlar, çalışanınızın yanan evine bir odun atabiliyor..Kimse sormuyor neden diye...Güç kimdeyse,onun sözü geçiyor...Güç kimdeyse..Kaç kişi , kaç şirket , babası ölen , çalışan ekmek için didinen birini işten atar??Yüz kızartıcı, ahlaksızlık, iş hatası, disiplinsizlik yapmadıysa? Ben bir kişi biliyorum Serkan Taştan....Yanında dedikoducu insanları sevdiğini, az iş yapsın ki
aman taktir edilmesin, iş yapmasa da olur yeter ki seveyim ...mantığında çalışan bir kişi olduğunu çook sonradan anladım.Güzel bir kızsanız yada esprili bir erkek...çalışmasanız da olur..Çoook ekmek var size DRD teknoloji de.
Ekmeğimi kaybetmemek için çok çalıştım, çok dürüsttüm...bana yapılanları hiç haketmedim.En çok "davranışlar"ı aileme yakınlarıma izah edemediğim için boynum bükük...En çok yediğim kazığın , en sevdiğim insan tarafından bana atılması canımızı acıttı..insanın başı dik olmalı hayatta..Ya verdiği sözü tutmalı, yada yapmayacağı sözleri söylememeli..Namuslu olmalı yalan söylememeli çalıştığı arkadaşlarını kardeş bilmeli korumalı..dedikodu yapmalı..Hepimizi Allah yarattı fiziğine göre tavır takınmamalı...Çoooook önceden öğrendim bunları..Ama geçersiz olduğu yere denk geldim...Bu da benim kaderim....
Benim en büyük hatam, DRD Bilgi işlem müdürünü anlaşabileceğim biri gibi görmek oldu.Benim en büyük hatam,Serkan bey'e inanmak oldu..benim en büyük hatam,her yüzüme güleni dost bilmem oldu..Ben çalışırsam,ben düzgün olursam bu adam benim hakkımı yemez....düşüncesi benim hatam oldu...
Bir insan kendi hayatını kendi ellerinle mahveder mi??
Kaç kişi daha az maaşa, daha az imkanlara,kendi rızasıyla iş değiştirir?sadece ben!
Ben, Drd bilgi işleme, Drd teknolojilerine inanarak kendime en büyük kazığı attım. Tanışmamız, eski programlarını yeni programlamaya taşımasını duymamla oldu..Çok sevinmiştim..İstedim ki beraber yenilenelim!Ben zaten kendime bir hamur atmıştım, istedimki beraber bu yolda ilerleyelim.ben sadece çalışmak , evime ekmek götürmek istedim.Tamam dediler, sen çalış,biz yeni projeye geçerken adam harcamayız..sabah akşam çalıştım..Çok şey kattım elimden geldiğince... Bilgi işlem departmanında , yeni ekip kurulunca sana ne gerek var, ben bunu yaparsam bir daha sormazlar bana ne gerek var mantalitesi vardı.. Müdürüm, "çalış, seni yarı yolda bırakmam"..demişti..
hayatım boyunca ,o anı , o sözlerini ve birdaha kimseye inanmamam gerektiğini unutmayacağım.
O bahçenin dili olsa da konuşsa yardım edebilmek için insanlara koşmamı,serkan bey'in vicdanı olsa da konuşsa "yapılamayan projenin temelleri"ni nasıl heyecanla yaptığımı...herşey yönetime mahçup olmaması için... İçim acıyor...Boğazım düğümleniyor...Bayramda bile çalışmıştım..Bilemezdim babamın son bayramı olacağını , bilsem...hiç yanından ayrılmam ki..son bayramımız ayrı geçti babamla.O annemle başka yerde ben evde bitirmem gereken projeyle..Niye? Serkan Taştan bey yonetime mahcup olmasın diye ......Mahçup olmadıklarını varsayıyorum...Çünkü canla başla çalıştığım, "iyi ki varsın süpersin öylesin böylesin" dedikleri bana, yaptığım projelerin sonunu görmek nasip olmadı.Meğer eski projeleri bitirine kadarmış görevim.Meğer kafama kaktıkları" ekip kurulunca sana ne gerek var sözü" doğruymuş.Meğer senden daha az bilgili birini mi alsak diye yerime düşündüğü eleman da doğruymuş..Bazen başınıza gelebilecekleri hissetmeniz kötü.. Bazen başınıza geleceklerin ,gelmemesi için çabalamanız kötü..Benim Babam vefat etti ...Aniden bırakıp gitti bizi....O BBM dili olsada konuşsa...29 aralık 2011.... serkan beye yeni yıllar diliyorum..2011 de burada çok üzüldüm ama 2012 iyi olacak...Evet iyi olacak dedi....
29 aralık 2011 gecesi ben yine BBM de serkan beyin eşliğinde çalışıyorum..İş Kalmasın..O uğursuz gece....Babamı aldı...Ateş bu düştüğü yeri yakıyor..Bizim evi çok yaktı...Biz hiç babasız evde kalmadık ki...Peki yanan eve kim odun atar?Benim evime,yönetime mahcup olmasın diye çabaladığım serkan taştan attı...Gücü varmış...Gücü bana kadarmış..
babamın vefat izininden sonra ki gün ,en acı çektiğim zaman, aileme destek olmam gereken zamanda,Serkan bey , işime "davranışlarımdan" dolayı son verdi....Benim dRD de en sevdiğim müdür....Sırtıma sağladığın bıçağı çıkaramadım...
"Ben, uzattığım elimi tutmayan ele mi dargınım ,yoksa tutmayacak bir ele uzattığım için kendime mi kızgınım"
*Mevlâna'nın sevdiğim bu sözünü kendime uyarladım..,
Ben ,tutmayacak bir ele, elimi uzattığım için kendime kızgınım..
İnsanın güvendiği birinden, güvenmek istediği birinden,kendi menfaatleri için harcanması tarif edilemez öfkeye dönüşüyor.Ben işimi kaybedecek keskinlikte birşey yapmadım..neden?Neden?
ben neden dürüst oldum, ben neden çalışkan oldum, ben neden çalışkan oldum....Ben neden suskun oldum, ben neden saygılı oldum ..ki işimi kaybedeceksem?Üstelik babamın öldüğü zaman..Hiç tanımadıklarımız, sokaktaki çöpçü bile..babamın ölümüne , acımıza saygı gösterdi..DRD şirketinden başka..Bilinsin ki ,babanız ölse yüreğiniz yansa bile,keyiflerince kapıya konuyorsunuz DRD 'de....Böyle bir şirkete , herşeyimi brakıp geldiğim için çok pişmanım...Herkesin inancı kendine ama, cuma günleri öbek öbek allah'a koşan insanlar, çalışanınızın yanan evine bir odun atabiliyor..Kimse sormuyor neden diye...Güç kimdeyse,onun sözü geçiyor...Güç kimdeyse..Kaç kişi , kaç şirket , babası ölen , çalışan ekmek için didinen birini işten atar??Yüz kızartıcı, ahlaksızlık, iş hatası, disiplinsizlik yapmadıysa? Ben bir kişi biliyorum Serkan Taştan....Yanında dedikoducu insanları sevdiğini, az iş yapsın ki
aman taktir edilmesin, iş yapmasa da olur yeter ki seveyim ...mantığında çalışan bir kişi olduğunu çook sonradan anladım.Güzel bir kızsanız yada esprili bir erkek...çalışmasanız da olur..Çoook ekmek var size DRD teknoloji de.
Ekmeğimi kaybetmemek için çok çalıştım, çok dürüsttüm...bana yapılanları hiç haketmedim.En çok "davranışlar"ı aileme yakınlarıma izah edemediğim için boynum bükük...En çok yediğim kazığın , en sevdiğim insan tarafından bana atılması canımızı acıttı..insanın başı dik olmalı hayatta..Ya verdiği sözü tutmalı, yada yapmayacağı sözleri söylememeli..Namuslu olmalı yalan söylememeli çalıştığı arkadaşlarını kardeş bilmeli korumalı..dedikodu yapmalı..Hepimizi Allah yarattı fiziğine göre tavır takınmamalı...Çoooook önceden öğrendim bunları..Ama geçersiz olduğu yere denk geldim...Bu da benim kaderim....
Benim en büyük hatam, DRD Bilgi işlem müdürünü anlaşabileceğim biri gibi görmek oldu.Benim en büyük hatam,Serkan bey'e inanmak oldu..benim en büyük hatam,her yüzüme güleni dost bilmem oldu..Ben çalışırsam,ben düzgün olursam bu adam benim hakkımı yemez....düşüncesi benim hatam oldu...
Bir insan kendi hayatını kendi ellerinle mahveder mi??
Kaç kişi daha az maaşa, daha az imkanlara,kendi rızasıyla iş değiştirir?sadece ben!
Ben, Drd bilgi işleme, Drd teknolojilerine inanarak kendime en büyük kazığı attım. Tanışmamız, eski programlarını yeni programlamaya taşımasını duymamla oldu..Çok sevinmiştim..İstedim ki beraber yenilenelim!Ben zaten kendime bir hamur atmıştım, istedimki beraber bu yolda ilerleyelim.ben sadece çalışmak , evime ekmek götürmek istedim.Tamam dediler, sen çalış,biz yeni projeye geçerken adam harcamayız..sabah akşam çalıştım..Çok şey kattım elimden geldiğince... Bilgi işlem departmanında , yeni ekip kurulunca sana ne gerek var, ben bunu yaparsam bir daha sormazlar bana ne gerek var mantalitesi vardı.. Müdürüm, "çalış, seni yarı yolda bırakmam"..demişti..
hayatım boyunca ,o anı , o sözlerini ve birdaha kimseye inanmamam gerektiğini unutmayacağım.
O bahçenin dili olsa da konuşsa yardım edebilmek için insanlara koşmamı,serkan bey'in vicdanı olsa da konuşsa "yapılamayan projenin temelleri"ni nasıl heyecanla yaptığımı...herşey yönetime mahçup olmaması için... İçim acıyor...Boğazım düğümleniyor...Bayramda bile çalışmıştım..Bilemezdim babamın son bayramı olacağını , bilsem...hiç yanından ayrılmam ki..son bayramımız ayrı geçti babamla.O annemle başka yerde ben evde bitirmem gereken projeyle..Niye? Serkan Taştan bey yonetime mahcup olmasın diye ......Mahçup olmadıklarını varsayıyorum...Çünkü canla başla çalıştığım, "iyi ki varsın süpersin öylesin böylesin" dedikleri bana, yaptığım projelerin sonunu görmek nasip olmadı.Meğer eski projeleri bitirine kadarmış görevim.Meğer kafama kaktıkları" ekip kurulunca sana ne gerek var sözü" doğruymuş.Meğer senden daha az bilgili birini mi alsak diye yerime düşündüğü eleman da doğruymuş..Bazen başınıza gelebilecekleri hissetmeniz kötü.. Bazen başınıza geleceklerin ,gelmemesi için çabalamanız kötü..Benim Babam vefat etti ...Aniden bırakıp gitti bizi....O BBM dili olsada konuşsa...29 aralık 2011.... serkan beye yeni yıllar diliyorum..2011 de burada çok üzüldüm ama 2012 iyi olacak...Evet iyi olacak dedi....
29 aralık 2011 gecesi ben yine BBM de serkan beyin eşliğinde çalışıyorum..İş Kalmasın..O uğursuz gece....Babamı aldı...Ateş bu düştüğü yeri yakıyor..Bizim evi çok yaktı...Biz hiç babasız evde kalmadık ki...Peki yanan eve kim odun atar?Benim evime,yönetime mahcup olmasın diye çabaladığım serkan taştan attı...Gücü varmış...Gücü bana kadarmış..
babamın vefat izininden sonra ki gün ,en acı çektiğim zaman, aileme destek olmam gereken zamanda,Serkan bey , işime "davranışlarımdan" dolayı son verdi....Benim dRD de en sevdiğim müdür....Sırtıma sağladığın bıçağı çıkaramadım...
4 Nisan 2012 Çarşamba
DrdTeknolojileri
Bu blog DRD Bilgi teknolojileri müdürü Serkan Taştan'a ithaf edilmiştir..
Güzel bir sözle başlıyorum ve kendime soruyorum:
Ben uzattığım elimi tutmayan ele mi dargınım , yoksa tutmayacak bir ele uzattığım için kendine mi kızgınım?" *Mevlâna
Güzel bir sözle başlıyorum ve kendime soruyorum:
Ben uzattığım elimi tutmayan ele mi dargınım , yoksa tutmayacak bir ele uzattığım için kendine mi kızgınım?" *Mevlâna
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)